Buldum
Aradım kendimi üç bin yıl düşte
Deryada bir garip Yunus’ta buldum
Karlı dağ başında boranda kışta
Aştım Horasan’ı Hınıs’ta buldum
Bin can barındırır bir avuç çamur
Bazı elmas olur bazı da kömür
Dolaşarak Leyla diye bir ömür
Düştüm kızgın çöle Tunus’ta buldum
Musa’nın arayıp durduğu Tur’da
Karanlık içinde gördüğüm nurda
Sarı yıldızlardan öte bir yerde
Son durak öncesi Venüs’te buldum
Dicle’nin Fırat’ın gidiş yönünde
Ağrı’nın Deniz’e bakan yanında
Varmak için benden bana sonunda
Hesap kitap edip sinüste buldum
Arzum Kaldı
Yüksektir yarin ayvanı
Eremedim arzum kaldı
Bir doyunca yar yüzünü
Göremedim arzum kaldı
Bu gece yar temaşalar
Oynasın beyler paşalar
Yar koynunda menemşeler
Deremedim arzum kaldı
Said’im şems ü çıraklar
Bitmez gönlümde firaklar
Yar yolu oldu ıraklar
Varamadım arzum kaldı
Ararsın Beni
Katlim için hazırlanıp fermanım
Çakılır çakılmaz ararsın beni
Gücümü yitirip bedenden canım
Çekilir çekilmez ararsın beni
Çektiğim her cefa senin yüzünden
Ayrılmadım bir kez olsun sözünden
Gün gelir de kanlı yaşlar gözünden
Dökülür dökülmez ararsın beni
Uçtu geçmez ele gönlümün kuşu
Ayrı bilemeden gerçeği düşü
Bir damla Deniz’de mezarım taşı
Dikilir dikilmez ararsın beni
Beni Beni
Yapıştı canıma gayrı vazgeçmez
İçten içe yiyor kurt beni beni
Öyle alıştım ki ben bu yaraya
Artık öldüremez dert beni beni
Zaman oldu kendi kendime kaldım
Bazen ise çıkar yolu zor buldum
Vuruldum kırıldım yine de doldum
Bütün bunlar etti sert beni beni
Deniz’lerde senden ayrı kalırsam
Sevdiğimsin diye seni bilirsem
Gün gelir de bu uğurda ölürsem
Bir tek yüreğinle ört beni beni
Ağlarım
Hey yarenler bu bahçede
Bülbülüm güle ağlarım
Kıymetimiz bir akçede
Tez düştüm dile ağlarım
(Bağlantı)
Kısmetimi yel almıştır
Ben sevmişim el almıştır
Bizi zaten sel almıştır
Dolmuşum göle ağlarım
Ben Şöhreti şehirlere
Şeker derim zehirlere
Gözyaşlarım nehirlere
Götüren sele ağlarım
(Bağlantı)
Hamdi Tanses
Fatsa'nın İçinde
Söz: Bekir Karadeniz
Müzik: Hamdi Tanses
Fatsa'nın İçinde
Söz: Bekir Karadeniz
Müzik: Hamdi Tanses
Fatsa'nın İçinde
Fikri Sönmez’e (1938-1985)
Fatsa’nın içinde bir koca çınar
Çınarın üstünde turnalar döner
Ağlasam sızlasam el beni kınar
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın dağında alevler Sönmez
Amasya’ya giden geriye dönmez
Sol yanım yaralı ağrısı dinmez
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın önünden kervanlar geçer
Bağında kırmızı gülleri açar
Sırası gelenler dünyadan göçer
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın dört yanı olmuştur duman
Göz gözü görmüyor halimiz yaman
Deniz fırtınalı vermiyor aman
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın içinde bir koca çınar
Çınarın üstünde turnalar döner
Ağlasam sızlasam el beni kınar
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın dağında alevler Sönmez
Amasya’ya giden geriye dönmez
Sol yanım yaralı ağrısı dinmez
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın önünden kervanlar geçer
Bağında kırmızı gülleri açar
Sırası gelenler dünyadan göçer
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Fatsa’nın dört yanı olmuştur duman
Göz gözü görmüyor halimiz yaman
Deniz fırtınalı vermiyor aman
Gelin dostlar gelin ben gider oldum
Bilmem ki kimlerin gönlüne doldum
Sesi Çıkmıyor
Dikenler her yanı sardı
Güllerin sesi çıkmıyor
Yapraklar kendini yordu
Dalların sesi çıkmıyor
Gerçek sırta gelir ağır
İstediğin kadar bağır
Hiçbir sultan değil sağır
Kulların sesi çıkmıyor
Bu dünyayı yıkan gider
Canlıya hor bakan gider
Deniz'lere akan gider
Sellerin sesi çıkmıyor
Turnalar
Gurbet ellerinde kaldım yalınız
Sesime ses katın telli turnalar
Bizim ele uğrar ise yolunuz
Bir haber getirin allı turnalar
Uçun boynunuzu uzatın gelin
Kanatlarınızı bezedin gelin
Aman kendinizi gözetin gelin
Alıcı kuş sağlı sollu turnalar
Özeri’yim yine çıktım çileden
Gurbet beni yakıp yakıp kül eden
Yine bir haber yok bana sıladan
Ötüşünüz dertli belli turnalar
Bayar Şahin
Deli Çoruh
Söz: Bekir Karadeniz
Müzik: Bayar Şahin
Deli Çoruh
Söz: Bekir Karadeniz
Müzik: Bayar Şahin
Deli Çoruh
Koştun diyardan diyara
Bıkmadın mı deli Çoruh
Bunca fidanı kökünden
Sökmedin mi deli Çoruh
Aldın tarlayı mereği
Yıktın ocağı direği
Suyunla nice yüreği
Yakmadın mı deli Çoruh
Bazı coştun çağlar oldun
Bazı kan yaş ağlar oldun
Bazı kolum bağlar oldun
Sıkmadın mı deli Çoruh
Ağırladın çok boyları
Saydırdın günü ayları
Alıp götürdün köyleri
Yıkmadın mı deli Çoruh
Her şeye açtın koynunu
Bozdun çoğunun oy’nunu
Nice ananın boynunu
Bükmedin mi deli Çoruh
Girdin toprağın özüne
Can verdin bahar yazına
Damla olup gökyüzüne
Çıkmadın mı deli Çoruh
Dalgalıdır engin böğrü
Kimi yüksek kimi eğri
Kelkit’ten Batum’a doğru
Akmadın mı deli Çoruh
Günü gelir devran döner
Biter bu acılar diner
Elbet can ateşi söner
Bakmadın mı deli Çoruh
Dokundun suya sabuna
Sığamaz oldun kabına
Kaç insanı taş dibine
Sokmadın mı deli Çoruh
Başında bir pınar vardı
Terk ettirdi yeri yurdu
Yeterince dünya derdi
Çekmedin mi deli Çoruh
Taş yükledin kucaklara
Köşelere bucaklara
Kuru incir ocaklara
Dikmedin mi deli Çoruh
Bilseydim iyi huyunu
Görseydim ince boyunu
KaraDeniz’e suyunu
Dökmedin mi deli Çoruh
Elbet
Bu dünyayı baki sanıp kananlar
Ecel şerbetini içerler elbet
Gerçek ateşine daim yananlar
İyiden kötüyü seçerler elbet
Çok devirler oldu aynı işleyen
Yüze gülüp ardı sıra taşlayan
Daha yaz gelmeden dağda kışlayan
Şaşırmış çağları göçerler elbet
Yaren Deniz’ine zehir dökenler
İnsan arasına sınır çekenler
Sevgi tarlasına rüzgar ekenler
Gün gelir fırtına biçerler elbet