Erich Fried
Sevgi Şiirleri
Kum Yayınları
1. Baskı, 2000
ISBN 975-96156-5-7
12,5 x 19,5 cm, 120 Sayfa
Çeviri:
Ulla Karadeniz
&
Bekir Karadeniz
85,- ₺
Ayrılık
İlk gün kolaydı
ikinci gün biraz zor
Üçüncü gün daha zor ikinciden
Günden güne daha zor:
Öylesine zordu ki yedinci gün
dayanılmayacakmış gibi neredeyse
Şimdiyse
özlemini çekerim
yedinci günün
* * *
Koşul
Anlamı olsaydı
yaşamanın
yaşamanın
anlamı olurdu
Anlamı olsaydı
daha umut etmenin
daha umut etmenin
anlamı olurdu
Anlamı olsaydı
ölmek istemenin
ölmek istemenin
anlamı olurdu
Anlamı olurdu neredeyse her şeyin
anlamı olsaydı eğer
* * *
Yaşam Nedir?
Yaşam
küvetimdeki suyun
sıcaklığıdır
Yaşam
açık bağrındaki
ağzım
Yaşam
hiddettir
ülkelerimizdeki haksızlığa
Suyun sıcaklığı
yetmiyor
Şaplatmalıyım da
Yeterli değil
bağrında olması ağzımın
Öpmeliyim de
Haksızlığa karşı hiddet
yeterli değil
Anlamalı özünü
ve de bir şey yapmalı buna karşı
ki yaşam
Yaşam olsun ondan sonra
* * *
Folgun Fenizli Falinaya Falan Filan
Fözü yaşlı sahte falina
içinde kaldığı
olmanı ve tüm bu fanlış
fünyayı özler
Yiyip fitirir kendini
dünyanın fört bucağında
kimsenin bir daha
fulacağı da yok
Feniz anası fellatio
da feniz analarının üstünde
ve falgaların üstünde
fünya fenizi
Kaç uzaklaş
falığım
uyumaya git
canım!
* * *
Bir Ordu Duyarım
Bir ordu duyarım, ülkeye saldıran,
Ve beygirlerin ayak seslerini, dalga gibi yaklaşan dizleri köpük içinde:
Arkalarında kibirli kara savaş esvaplarıyla,
Dizginlere dikkat etmeden kırbaçlar havalanarak savaş
arabası sürücüleri durur.
Geceye bağırırlar muharebe adlarını:
Ben uykuda inlerim uzaktan
vızıldayan gülüşleri duyduğumda.
Göz kamaştıran alevlerle düşlerin karanlığını keserler,
Şangırdarlar, yüreğin üstüne örsmüş gibi.
Gelirler muzafferce uzun yeşil saçlarını sallayarak:
Denizden çıkıp bağırarak koşarlar sahilde.
Neden çaresizliğe düşersin canım, bilgelikten yoksun?
Sevgilim, sevgilim, sevgilim neden yalnız bırakırsın beni?
İlk gün kolaydı
ikinci gün biraz zor
Üçüncü gün daha zor ikinciden
Günden güne daha zor:
Öylesine zordu ki yedinci gün
dayanılmayacakmış gibi neredeyse
Şimdiyse
özlemini çekerim
yedinci günün
* * *
Koşul
Anlamı olsaydı
yaşamanın
yaşamanın
anlamı olurdu
Anlamı olsaydı
daha umut etmenin
daha umut etmenin
anlamı olurdu
Anlamı olsaydı
ölmek istemenin
ölmek istemenin
anlamı olurdu
Anlamı olurdu neredeyse her şeyin
anlamı olsaydı eğer
* * *
Yaşam Nedir?
Yaşam
küvetimdeki suyun
sıcaklığıdır
Yaşam
açık bağrındaki
ağzım
Yaşam
hiddettir
ülkelerimizdeki haksızlığa
Suyun sıcaklığı
yetmiyor
Şaplatmalıyım da
Yeterli değil
bağrında olması ağzımın
Öpmeliyim de
Haksızlığa karşı hiddet
yeterli değil
Anlamalı özünü
ve de bir şey yapmalı buna karşı
ki yaşam
Yaşam olsun ondan sonra
* * *
Folgun Fenizli Falinaya Falan Filan
(f’li etüt değil)
Fözü yaşlı sahte falina
içinde kaldığı
olmanı ve tüm bu fanlış
fünyayı özler
Yiyip fitirir kendini
dünyanın fört bucağında
kimsenin bir daha
fulacağı da yok
Feniz anası fellatio
da feniz analarının üstünde
ve falgaların üstünde
fünya fenizi
Kaç uzaklaş
falığım
uyumaya git
canım!
* * *
Bir Ordu Duyarım
James Joyce’un I hear an army’sinden esin
Bir ordu duyarım, ülkeye saldıran,
Ve beygirlerin ayak seslerini, dalga gibi yaklaşan dizleri köpük içinde:
Arkalarında kibirli kara savaş esvaplarıyla,
Dizginlere dikkat etmeden kırbaçlar havalanarak savaş
arabası sürücüleri durur.
Geceye bağırırlar muharebe adlarını:
Ben uykuda inlerim uzaktan
vızıldayan gülüşleri duyduğumda.
Göz kamaştıran alevlerle düşlerin karanlığını keserler,
Şangırdarlar, yüreğin üstüne örsmüş gibi.
Gelirler muzafferce uzun yeşil saçlarını sallayarak:
Denizden çıkıp bağırarak koşarlar sahilde.
Neden çaresizliğe düşersin canım, bilgelikten yoksun?
Sevgilim, sevgilim, sevgilim neden yalnız bırakırsın beni?