Image
Bayar Şahin'in 'Nalia' Albümü İçin


Emeğin üretkenliği artıp günübirlik ayakta kalmanın yerini daha uzun vadeli yaşam tarzının almaya başladığı çağlardan bu yana insanın önemli odaklarından biri de ambar olmuştur.

Düşünen ve sonraki kuşakların geleceğini kendi geleceğinden ayırmayan insan, bunun sağlanması için en temel gereksinmesi olan yiyeceğini özenle korumuştur. Bu korunma bazen dinsel bir saygıya ulaşan tören ve mekanlara varmaktadır.

Bireyin tek başına yaşamasının olanaksızlığı, her zaman yakınındaki öteki insanlarla yeni ve ortak arayışları zorunlu kılmıştır. Ekin ekilmesinden bağbozumuna dek hep birlikte gerçekleştirilen ve çoğu imece olarak özetlenebilecek bu ortak iş görme, tam bir dayanışma örneği olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak bugüne ulaşmıştır.

Yaşamın öne çıkardığı bu dayanışma genellikle daha özel bir biçimde çeşitli depolarda saklanır. Ambar olarak adlandırılan bu depolar en mütevazı boyutuyla ters orantılı olarak hayatın devamı anlamına gelir.

Tüm Kafkasya halklarında ortak bir tanımla 'nalia' olarak adlandırılan bu ambarlar birçok başka işleve de sahiptir. Kafkas toplumlarının tümünde yalnızca bir depo değil, aynı zamanda bir gerdek odasıdır. Sevdanın birlikteliğe dönüşmesinin en geleneksel ve simgesel boyutu olan gerdek nalia/ambar ile yeni bir boyuta taşınmış olur.

Bu albümde yer alan 5 ayrı dildeki şarkıları ve yakınlaşmayı en dolaysız olarak bir adla ifade etmek gerektiğinde, tüm Kafkas haklarının ortak değerlerinden biri olması nedeniyle nalia sözcüğünden daha anlamlısı olamazdı herhalde.

Bir başka yanı ise, etnik kültürlerin günümüzde önceki dönemlere göre çok daha hızlı bir biçimde çözülüp, çoğu da ortadan kalkmasının bir kadere dönüşmesine bir dikkat çekiş olabilmesi umududur.

Bazen bir köy sınırlarında kalmış bir dil, orada yaşayanların herhangi bir nedenden dolayı başka mekanlara yerleşmeleri ya da ölümlerle silinip gitmektedir. Yazık ki geri kalan bu etnik kültürlerin yalnızca adları olmaktadır. Onun için bir şarkıya daraltılmış gibi görünse de bu kültürlerin varlığı ve yaşama haklarına değinmeyi çok önemsemekteyiz.

Günümüz düşüncesini belirleyen evrensellik sıkça aslından koparılmış ve belirsiz bir kavrama dönüştürülmüş gibi, tüm küçük olan büyüğe, tüm yerel olan bu anlamdaki evrenselliğe feda edilmiş görünmektedir. Oysa 'Yerel olan temeldir' insan yaşamında.

Kimbilir belki de nalia özetlemesiyle gerçekleştirilen bu çalışma bugüne ulaşan Kafkas halklarının yaşadıklarına hüzünlü bir dikkat çekiş olarak algılanır.

Yine onun içindir ki, nalia hayattır.